İşçilere Yakın Plan!

 

Sinema tarihinde onlarca konu ve kavram üstüne filmler çekildi.  Aşklar, ayrılıklar, banka soygunları, mafya babalarının hayatları, bombalamalar, ABD Başkanı’na suikastlar daha neler neler…  Binaları yıkarken yakın çekime odaklanan yönetmenler, o binaları inşa eden duvarcı ustalarını uzaktan bile göstermeye yanaşmadılar. Dünya sinemasında bu yazılmamış kuralı alaşağı eden filmler de yönetmenler de oldu. İşçi filmleri kitabı bu yönetmenler ve filmler üstüne yerli ve yabancı yazarların keyifli makalelerini bir araya getirildiği bir kaynak.

On sekiz makalenin yer aldığı çalışmayla Finlandiya’dan Japonya’ya kadar işçileri, üretimi, emek mücadelesini merkeze alan filmlerin, yönetmenlerin seyrini takip edebiliyoruz. Finlandiyalı Aki Kaurismaki, İngiliz Ken Loach, Rus Ayzenştayn gibi emeği merkeze alan yönetmenler ve Amerikalı otomotiv işçilerinin yaşadıklarını anlatan Mavi Yakalılar, Japon gemi çalışanlarının mücadelesini anlatan Yengeç Gemisi ya da Adana’nın pamuk tarlalarından insan panaromaları sunan Endişe gibi emek eksenli filmler İşçi filmleri kitabında karşımıza çıkacaklardan bir kaçı.

öteki sinema

Kitap, Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’nin 2015’te 10. yılını tamamlamasının somut bir ürünü. İşçi Filmleri Festivali amacını; “işçi sınıfının yaşamını ve mücadelesini anlatmak, işçi sınıfı mücadelesine dair film veya belgesel yapan kişi ve grupların deneyimlerini paylaşmak ve ortaklaştırmak, işçilerin, işsizlerin, öğrencilerin, köylülerin ve kadınların mücadelesini ve tüm dünyadan halkların isyanını gösteren çalışmaları yaygınlaştırmak”  olarak tanımlıyor.  Festival, İşçi Filmleri, Öteki “Sinemalar” kitabıyla kendi tercihlerini nedenselleştirmeye, yürüttüğü tartışmaları bir adım daha öteye götürmeye çalışıyor. Dünyada ve Türkiye’de “işçi filmleri” kategorisinin tarihselleştirilmesi, dünyanın farklı coğrafyalarında ve farklı üretim pratikleri içerisinde üretilme dinamikleri, biçimleri, örnekleri, failleri ve toplumsal ilişkiler içerisinde kazandıkları anlamlar kitaptaki makalelerle açığa çıkartılmaya çalışılıyor. Ayrıca bu filmlerin nerede, nasıl ve hangi koşullarda gösterildiği de önemli olduğundan, film gösteriminin ticari olmayan biçimlerinden örnekler de kitapta yer buluyor. İşçi Filmleri Festivali, tam da kedisini yakışacak cinsten bir kaynak eserle 10 yaşında ayakları yere basan bir festival ruhu taşıdığını göstermiş oldu. Funda Başaran’ın hazırladığı İşçi Filmleri Öteki “Sinemalar” kitabı gerçek bir emek sineması derlemesi olmuş.

Oldukça çeşitli ve farklı coğrafyalardan uç veren yerli ve yabancı isimlerin yazılarından oluşan bu derleme oldukça zihin açıcı. Aydan Çelik makalesinde 10 yıldır her mayıs ayından karşımıza dikilen Hacivat ve Şarlo ikilisinin nasıl buluştuklarını yazmış:

“Zihnimde bir ışık çaktı Festivalin ana karakteri Karagöz olmalıydı. Hem inşaat işçisi hem de sinemanın anası sayılacak gölge tiyatrosunun karakteri olması ona otomatik olarak bu payeyi kazandırıyordu. Çakralar açılınca devamının gelmesi zor olmadı. Ufukta Karagöz sökün edince, ardından Şarlo zihin kadrajına girdi. O da emek sinema tarihinin en ölümsüz filmlerinden birinin, Asrı Zamanlar’ın yaratıcısıydı.”

Derek Nystrom’un Hollywood’un 70’lerdeki emek eksenli filmleri irdelediği makalesinde Bursa’daki otomotiv işçilerinin yaşadıklarının benzerini Detroit’te yaşayanları anlatan  Mavi Yakalılar filmi üstünde durmuş. 78 yapımı filmde otomotiv işçileri sendika ve patron işbirliği arasında kalmış halde çıkar yol aramaya çalışırlar.

Dünya sinema tarihi içindeki önemli dönüşümler de bu derleme çalışmada es geçilmemiş. Söz gelimi Sovyetlerin sinema sanatını toplumla buluşturan Sine-Tren projesini, trenle yüzlerce kilometre yol kat edip binlerce insanı sinema sanatıyla buluşturan, Sovyet sinemacı Medvedkin’in ağzından dinliyoruz. Dünyanın en önemli sinema arşivlerinden biri olan Fransız Sinemateki’nin hikâyesini de Türkiye’deki Sinematek’in kurucularından olan Jak Şalom’un kaleminden okuyabiliriz.

Kitapta Türk sinemasında işçinin seyri üstüne de iki önemli makale yer alıyor. Yetmişli yılların eskimeyen kaynak dergisi Yedinci Sanat’ı çıkaran Nezih Coş’un ve Bülent Görücü’nün makaleleri Türkiye’deki sinema sanatının emekle imtihanını masaya yatıran çalışmalar.

Sinema tarihinde kamerasını emekçilerden yanan ısrarla tutmayı başaran en üretken yönetmen kuşkusuz Ken Loach. İngiliz sinemacı altmışlardan günümüze kadar estetikten ödün vermeden insanı ve insanın emeğini beyaz perdeye taşıdı. Gözlerinin görme yetisini kaybetmeye başladığı günümüze kadar beyaz perdede onlarca üreten insan hikâyesi sundu. Ken Loach’ın sinema deneyimlerini Yeni film dergisinin editörü Seray Genç kaleme almış.

Finlandiya’nın aykırı ismi Aki Kaurismaki’nin sineması üstüne ise Necla Algan’ın yazısı, emekçilerin hikâyelerini Finlandiya’nın dönüşümleriyle birlikte anlatan yönetmeni daha yakından tanımamızı sağlıyor.

İşçi Filmleri, kitabını Yordam Kitap’ın daha önce yayınladığı İsyan ve Devrim Filmleri kitabıyla beraber düşündüğümüzde alternatif bir sinema tarihi yazımının da ortaya çıktığını da söylemek mümkün görünüyor.

86’da Muzaffer Hiçdurmaz Çark isminde bir film yapmıştı. Zeytinburnu’ndaki deri fabrikalarında çalışan işçilerin hayatına odaklanmıştı. Filmden sonra filmi izleyen işçiler greve çıktı. Yaşadıkları zulmün görsel hali, onların isyan etmelerini tetiklemişti. Dünya sinemasındaki istisna filmlerden biridir Çark, işçilerin harekete geçiren görsel bir grev sözcüsü gibidir. Dünya sinemasında da çarkın dişlilerini kıran Çark gibi yapımlar var. Kitap bu yapımlara odaklanıp her sinemaseverin kütüphanesinde olması gereken arşivlik bir başucu kaynağı olmuş.

İşçi Filmleri, Öteki “Sinemalar”, Haz. Funda Başaran, Yordam Kitap, Nisan 2015, 326 sayfa

Cumhuriyet Kitap’ın 23 Temmuz 2015 tarihli 1327. sayısında yayımlanmıştır.

Rıza Oylum

1984 İstanbul doğumlu. İstanbul Kültür Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde lisans, Trakya Üniversitesi’nde aynı alanda yüksek lisans eğitimi aldı. Varlık, Virgül, Agora, Cumhuriyet Kitap, Film Arası, Kitapçı ve Edebiyathaber.net gibi farklı mecralarda sinema ve edebiyat merkezli metinler yayımladı. Uzakdoğu Sineması, Rus Sineması, Alman Sineması, Ortadoğu Sineması, Dünya Yönetmenlerinden Sinema Dersleri, Doksanlar, Dünya Yazarlarından Yazarlık Dersleri, İran Sineması ve Film Gibi Geçti-Ediz Hun kitaplarını yazdı. Ulusal ve uluslararası festivallerde jüri, küratör ve yayın editörü görevlerinde bulundu. Türkiye’de ve yurtdışında ülke sinemaları üstüne konferanslar verip workshoplar yaptı. Halihazırda Üsküdar Üniversitesi’nde öğretim görevlisi, Gazete Duvar’da köşe yazarı ve Seyyah Kitap’ın genel yayın yönetmeni olan Oylum; Türkiye PEN Yazarlar Derneği, FIPRESCI (Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu) ve FEDERO (Avrupa ve Akdeniz Film Eleştirmenleri Federasyonu) Üyesidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haberler Sinema Kitapları

Semir Aslanyürek’ten Yeni Kitap:Film Yönetimi Atölyesi –

Yönetmen ve Öğretim Görevlisi Prof. Semir Aslanyürek, film yönetmenliği üstüne deneyimlerini paylaştığı yeni kitabı Film Yönetimi Atölyesi isimli kitabı h2o Kitap etiketiyle yayımlandı. Bir filmin, film bitimindeki “yazılar” bölümünden görüleceği gibi “sayılamayacak” kadar çok “emeği geçeni” vardır. Ancak bir filmin tek yaratıcısı vardır: Yönetmen. Yapımcı filmi yapamaz, oyuncu duyguyu iletemez, set ekibi kurguyu oluşturamaz her […]

Devamını Oku
Sinema Kitapları Türk Sineması

Türkleştiren Yeşilçam’ın izinde: Türkiye’de Sinemanın Tarihi

Prof. Dr. Savaş Arslan’ın ilk olarak İngilizce olarak yayımladığı ve 11 yıl sonra Türkçe sinema literatürüne kazandırılan ‘Türkiye’de Sinemanın Tarihi’ isimli kitabı, Türkiye’de sinemanın seyrini yeni bir bakış açısıyla değerlendiren, zihin açıcı bir çalışma… Ağustos ayında yayımlanan ‘Türkiye’de Sinemanın Tarihi’ isimli kitap akademisyen Savaş Arslan’ın Türkiye’de sinemanın seyrini yeni bir bakış açısıyla değerlendiren, zihin açıcı […]

Devamını Oku
Haberler Sinema Kitapları

Katil Eleştirmenmiş

Memleket sinemasının 100. yılını birkaç yıl önce geride bıraktık. İlk filmimizin hangisi olduğu tartışıla dursun bu 100 yılı aşkın sürenin 25 yılında kalem oynatmış  sinema eleştirmeni Tunca Arslan, sinemamızın eleştirmenlerle imtihanını geçtiğimiz günlerde Kırmızı Kedi Yayınları’ndan çıkan “Eleştirmenleri Vurun” kitabında masaya yatırdı.  Gün yüzüne çıkmamış çok sayıda anekdotun bir araya geldiği kitapta çok şaşırtıcı bilgiler […]

Devamını Oku