Herkes İçin Adalet temasıyla 2011 yılından bu yana düzenlenen “Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali”nin altıncısı, 30 Eylül 2016 Cuma günü başladı. Suc ve Ceza Film Festivali’nde gösterilen filmlerden 10 filmlik bir seçki yaptık.
Gazap Üzümleri (The Grapes of Wrath)
Yönetmen:John Ford
Tom Joad, hapisten çıkıp evine döndüğünde ailesinin çiftliklerinden kovulduğunu öğrenir. Onları amcasının çiftliğinde bulur ve Kaliforniya’ya, yeni bir hayata doğru hep beraber yola çıkarlar. Bu film, büyük buhran zamanlarında fakir bir ailenin öyküsüdür.
Şehrin Öteki Yüzü (Under the Skin of the City)
Yönetmen: Rahşan Beni itimad
Tuba, bir yün fabrikasında çalışan, kocasının ve 4 çocuğunun yükünü omuzlarında taşıyan bir kadındır. Çocukları için daha iyi bir hayat hayal etmektedir ancak bunu bugüne kadar pek becerememiştir. Büyük oğlu Abbas annesinin bu durumundan endişelenmekte ve aileyi daha iyi duruma getirebilecek daha iyi bir iş aramaktadır. Ancak onun bu çabası, herkesi çok daha zor bir duruma sürükleyecektir.
Sahte Tanık I (Solomon’s Perjury I: Suspicion)
Yönetmen: Izuru Narushima
14 yaşında bir çocuğun ölümüyle açılan dava, yalancı tanıklıkla sona erer.
Noel sabahı 14 yaşındaki Takuya Kashiwagi’nin cesedi, karla kaplı okul bahçesinde bulunur. Ölümü; görgü tanığı olduğunu iddia eden ancak ismini vermek istemeyen birinin suçlamalarıyla okuldaki gizli düşmanlığı ortaya çıkarmıştır. Yeni bir cinayet planı, kitlesel iletişimin sansasyonel haberciliği, ardından başka bir kurban ve bir diğeri… Peki gizli gerçeği kim biliyordur?
Öğrenciler artık bu işi yetişkinlere bırakmaya niyetli değildir…
Öğretmenler kendilerini korumak için, olayı örtbas etmeye çalışır ancak bir kız öğrenci buna karşı çıkar. Gizli kalmış gerçeği açığa çıkarmak için, okul içinde bir mahkeme düzenlenmesi gerekmektedir. Öğretmenlerin uyguladığı baskıya boyun eğmeyen birkaç öğrenci ortaya çıkar. Ardından başka bir okuldan bir öğrenci savunma avukatı olarak destek vereceğini belirtir. Ve nihayet beş günlük bir dava süreci başlar.
Mahkemede Kashiwagi’nin ailesi, polis ve isimsiz kalmayı tercih eden görgü tanığı tanık kürsüsüne çıktıkça olayın gizemi yavaş yavaş açığa çıkmaya başlayacaktır. Bu süre zarfında Takuya Kashiwagi’nin hayattayken nasıl biri olduğuna ilişkin belirgin bir izlenim oluşacaktır. Ancak, en sonunda hiç beklenmedik bir tanık ortaya çıkar ve mahkeme temellerinden sarsılır. Yoksa bu duruşma baştan sona bir düzmece midir?
Sahte Tanık II (Solomon’s Perjury I: Judgment)
Yönetmen: Izuru Narushima
Sahte Tanık II. Bölüm, Japon sinema tarihinin en büyük gizemine doğru ilerleyen bir final sunuyor. Film, Miyuki Miyabe’nin gerçek hikayesine dayanmaktadır ve yönetmenliğini “Rebirth” filmiyle ünlenen Izuru Narushima üstlenmiştir. Gişe rekorları kıran Sahte Tanık II: Yargı ‘da gerçekte ne olduğunu nihayet öğreniyoruz. Öğrenciler tarafından yürütülen ve eşi benzeri görülmemiş bu dava, Joto No.3 Lisesinde açılıyor. Davalı Shunji Oide, sınıf arkadaşını imzasız bir mektup yollayarak öldürmekten yargılanan belalı bir öğrenciydi. Bu davanın görülmesinde ısrarcı olan Ryoko Fujino savcı görevini üstlenmiştir. Ryoko’nun karşı karşıya olduğu Kazuhiko Kambara ise başka bir okuldan gelmiş olan, Oide’nin masumiyetine güvenen bir öğrenciydi. Yanlış yönlendirmeler ve gizli eğilimler, bu öğrencinin ölümüne giden yola karışmış olan herkesin hayatını derinden etkilemiştir. Öğrencilerin sıkı çalışması sonucu beklenmeyen bir tanık yalancı şahitlik yaptığını itiraf etmiş ve sonuçta yalanlarla örülü bir yolda muhteşem bir sonuca ulaşıyoruz.
Yarım (The Half)
Yönetmen: Bahman Kamyar
Azar, babasının ölümünden ve annesinin yeni evliliğinden sonra, ucuz bir motelde kendi başına yaşayan genç bir kızdır. Okumak ve faturalarını ödemek için özel bir çocuk hastanesinde çalışmaktadır. Kaldığı motel ilaçlanacağı için annesinin ve yeni üvey babasının evinde birkaç gece kalmaktan başka çaresi yoktur.Annesinin problemleri ve uyuşturucu etkisi altındaki üvey babasının tacizleri Azar’ı rahatsız etmektedir. Bir gece yarısı üvey babası Azar’a odasında saldırır, annesi ise onu kurtarmaya çalışırken üvey babasının elinde can verir.
Azar artık yalnızdır ve zavallı annesi için adalet istemektedir. Yargıçtan ölüm cezası ister. Ancak büyük bir problem vardır. Kanuna göre bir kadının kan parası, bir erkeğin yarısıdır. Bu yüzden Azar, üvey babasının mahkum edilebilmesi için kan parasının kalan yarısını onun ailesine ödemek zorundadır. Bu Azar için çok zorlu bir süreçtir, ama annesini öldüren adamın adalete hesap vermesi için bunu yapmaya mecburdur. Ve bu parayı toplama arayışında pek çok tehlikeyle karşı karşıya gelecektir.
Benim Adım Nero (Soy Nero)
Yönetmen: Rafi Pitts
Meksika ve ABD arasındaki sınır hattı Meksikalı gençlerin yaşamlarının bir parçasıdır. Sınır çitini kumsaldaki bir voleybol ağı gibi kullanmakta, sınırın karşı tarafından eşit sayıda oyuncuyla kendi uluslararası maçlarını yapmaktadırlar. Bir gün Nero metrelerce yükseklikteki çelik bariyerlere tırmandığında, bunu daha önce defalarca yaptığını fark ederiz, çünkü hiçbir şey onu Amerikan vatandaşı olma rüyasından alıkoyamaz.
Ağabeyinin yolundan giderek Los Angeles’a varır. En büyük hayali; zenginlerin ve ünlülerin havuzlu, garajlı malikanelerinde yaptığı gibi farklı bir hayat sürmektir. Çabucak bir yeşil kart sahibi olmasının tek yoluysa, gönüllü askerlik yapmaktan geçmektedir. Nero, göz açıp kapayıncaya kadar kendini Orta Doğu’da, elinde makineli tüfek Amerikan vatandaşlığı için savaşırken bulur.
Rafi Pitts bu yeni melodramında, bir başka gezginin varoluş yolculuğunu beyaz perdeye taşımaktadır.
Bir Sarı Kuş (A Yellow Bird)
Yönetmen: K Rajagopal
Siva kaçakçılık suçundan dolayı girdiği hapishaneden yıllar sonra çıkmış Singapur-Hint melezi bir adamdır. Annesinden bağışlayıcı bir tavır göremez, eski karısı ve kızını bulmak için bir takım maceralara girişir. Kızını ve eski karısını bulma umuduyla kadın ticareti yapan Çinli bir organizasyondan yardım ister ve ailesiyle ilgili dayanılmaz bir gerçekle karşı karşıya kalır. Suçluluk duygusundan kurtulmak için kendinden ne kadar uzağa kaçabilir?
Babamın Kanatları (My Father Wings)
Yönetmen:Kıvanç Sezer
Ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenen inşaat işçisi İbrahim için yaşamdaki en değerli şey uzaktaki ailesidir. Yeğeni Yusuf ise yükselme hırsıyla dolu genç bir işçidir ve amcasının durumunu anlamaktan uzaktır. Çalışma şartlarının giderek zorlaştığı bu toplu konut şantiyesinde kendini giderek daha değersiz hisseden İbrahim’in zihninde şu soru daha belirgin hale gelir: Geride ailesine bırakacağı ne vardır: Yaşamı mı, ölümü mü?
Savcı, Avukat, Baba Ve Oğlu (The Prosecutor, The Defender, The Father & His Son)
Yönetmen:Iglika Triffonova
Eski Yugoslavya için açılan Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi:
Bosna savaşı sırasında komutanlık yapan, savaş suçu işlediği gerekçesiyle yargılanan Milorad Krstić’in duruşmasında iki hırslı avukat karşı karşıya gelir. Savunma avukatı Mikhail Finn, müvekkiline yöneltilen tüm suçlamaları çürütmeyi başarmıştır. Krstić’in suçluluğundan emin olan iddia makamı avukatı Catherine Lagrange ise, Krstić’i suçlu çıkaracak deliller sunacak genç bir adamı tanık sandalyesine çıkarır. Genç adam çocukken ailesi tarafından terk edildiğini ve ardından Krstić’in birliğine katıldığını iddia eder. Savunma avukatı Finn, tanığın beyanının gerçekliğini araştırmaya başlar ve kısa bir süre sonra genç adamın ailesine ulaşır.
Uç Uç Böceğim (Fly Away Home)
Yönetmen: Mirjam Unger
1945 yılında Viyana. Savaşın dehşetini ve Rus işgalini 9 yaşındaki Christine’in masum göslerinden izliyoruz. Bugünün çocukları savaş hakkında ne kadar az şey biliyorlarsa Christine’in de barış hakkında o kadar az fikri vardır. Bombalanmış ve beş parasız bir halde ailesiyle şehir dışında bir villaya sığınırlar. Tek sahip oldukları şey başlarının üstündeki çatılarıdır. Alman ordusu çekildikten sonra kontrol Ruslara geçer. Herkes Ruslardan çok korkmaktadır. Christine dışında herkes.
Film Gösterimleri Atlas ve Feriye’de
Festivalin Altın Terazi Uzun ve Kısa Metrajlı Filmler Yarışmalarında ödüller sahiplerini bulmak üzere 30 Eylül 2016-6 Ekim 2016 tarihlerinde Beyoğlu Atlas ve Ortaköy Feriye sinemalarında gösterimde olacak.
Akademik Programlar ve Paneller
Panelleri ve söyleşileri ile farklılaşan festivalin akademik oturumları, 5 gün boyunca İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüsü Rektörlük Binası Doktora Salonu’nda ücretsiz katılımla takip edilebliecek.5 günde 16 oturum gerçekleştirilecek.